Tunus'ta son zamanlarda gazetecilere, avukatlara, aktivistlere ve muhaliflere karşı bir tutuklama dalgası yaşandı. Başkentteki protesto sırasında adil seçim çağrısı yapıldı.
Ekonomik ve siyasi kriz yaşayan Tunus'ta hapisteki gazetecilerin, aktivistlerin ve muhalif isimlerin serbest bırakılması talebiyle başkentte yüzlerce kişi gösteri düzenledi.
Adil bir başkanlık seçimi için tarih isteyen protestocular, basın ve siyasi özgürlüklere yönelik kısıtlamaların sona ermesi de dahil olmak üzere seçimler için temiz bir siyasi ortam sağlanması çağrısında bulundu.
Son dönemde ülkede gazetecilere, avukatlara, aktivistlere ve muhaliflere yönelik bir tutuklama dalgası yaşanıyor.
Tunus polisi, Baro Dekanı binasına baskın düzenleyerek, Cumhurbaşkanı Kais Said'e yönelik sert eleştirileriyle tanınan avukat Sonia Dahmani'yi tutukladı. Aynı gün iki gazeteci de tutuklandı.
Protestoyu düzenleyen Kurtuluş Cephesi üyesi Ennahda partisinin üst düzey yetkilisi İmed Khemiri şunları söyledi: “Bugün adil seçimler için bir bağlam ve bir tarih yok. Yetkililer politikacılara, avukatlara ve siyasilere baskı uyguluyor. gazeteciler.”
Khemiri, “Avukatların ofisine dün yapılan baskın, otoriter rejimin devamı açısından tehlikeli bir emsaldir” dedi.
Geçtiğimiz ay Tunuslu bir gazeteci ve siyasi yorumcu, hükümeti eleştiren medya mensuplarına yönelik düzenlenen operasyon kapsamında altı ay hapis cezasına çarptırıldı.
Adaylar “hain” olmakla suçlandı
Ana adaylardan Abir Musa aylardır cezaevindeyken, Mondher Zanaidi, Tunus'a dönmesi halinde tutuklanacağı beklentisiyle Fransa'da olası bir seçim için adaylığını açıkladı.
Kimden bahsettiğini belirtmeden Said, potansiyel adayları hain olmakla ve yurt dışında koruma aramakla suçladı.
Seçim komisyonu daha önce seçimlerin zamanında gerçekleşeceğini açıklamıştı ancak cumhurbaşkanının ilk beş yıllık görev süresinin sona ermesi nedeniyle şu ana kadar bir tarih açıklamamıştı.
2019'daki serbest seçimlerin ardından göreve gelen Said, iki yıl sonra seçilmiş parlamentoyu kapattı ve kararnameyle iktidara gelerek daha fazla yetki kazandı.
Muhalefetin darbe olarak tanımladığı bir adımla yargı üzerinde de yetki sahibi oldu.
Muhalefet, basına uygulanan kısıtlamalar ve önde gelen muhalif ve aktivistlerin hapsedilmesi nedeniyle siyasi ortamın şu anda seçim yapılmasına uygun olmadığını söylüyor.