15 üyeli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye’deki gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bildiride, Suriye’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararının temel ilkelerine dayalı, kapsayıcı ve Suriye liderliğinde bir siyasi sürecin inşa edilmesi çağrısında bulunuluyor.
Bu bağlamda BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in süreci kolaylaştırmaya yönelik çabalarını destekleyen açıklamada, “Söz konusu siyasi süreç tüm Suriyelilerin meşru beklentilerini karşılamalı, onları korumalı ve onları korumalıdır” denildi. Kendi geleceklerini barışçıl, bağımsız ve demokratik bir şekilde belirlemelerine izin verin.” Gereklidir.” ifadeleri kullanıldı.
Suriye’nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne destek
Açıklamada, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan güçlü bağlılıklarını bir kez daha teyit ediyor ve tüm devletleri bu ilkelere saygı duymaya çağırıyor.” ifadelerine yer verildi. Söylendi.
Açıklamada, Suriye ve komşularının birbirlerinin güvenliğine zarar verebilecek her türlü eylem ve müdahaleden karşılıklı olarak kaçınmalarının önemi vurgulanırken, Suriye’de terörle mücadeleye verilen önem bir kez daha vurgulandı.
DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin Suriye’de yeniden güç kazanmasının ve güvenli bir sığınak bulmasının önlenmesi gerektiğinin altını çizen deklarasyonda, adalet arama hakkı da dahil olmak üzere insan haklarına her koşulda saygı gösterilmesi ve uluslararası insani hukuka uyulması gerektiği hatırlatıldı. .
Bu bağlamda deklarasyonda, insani yardıma erişimin sağlanması ve kolaylaştırılması çağrısında bulunuluyor ve Birleşmiş Milletler ile insani yardım kuruluşlarının Suriye genelinde yardıma ihtiyaç duyan sivillere yönelik desteklerini artırma çabalarına daha fazla uluslararası katkı sağlanması çağrısında bulunuluyor.
Açıklamada, Suriye halkının yanında oldukları belirtildi.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler Gözlem Gücü’nün (UNDOF) Golan Tepeleri’ndeki misyonuna destek verildiği ve tarafların barışı koruma personelinin ve altyapısının güvenliğini tehlikeye atacak her türlü faaliyetten kaçınması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, uluslararası hukuka uygun olarak diplomatik ve konsolosluk binaları ile personelin dokunulmazlığına her durumda saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor.